ALIŞAMAMAK...
"Senin annen nerede?" Gayet normal olan bu
soruyu eğer annenizden duyduysanız kimse için normal bir durum değildir. Annem
bana bu soruyu sorduktan sonraki hislerimi tarif edemem. Alzheimer Evrelerini
neredeyse bir nörolog kadar bilmeme rağmen, kanıksamaya sandığınız hiç birşey
düşündüğünüz gibi olmuyor. Annem zaman zaman beni kimsem olmadığını yada kötü
ebeveyne sahip olduğum için kendisinin yanında olduğumu düşünüyor.
"Başkaları sorarsa benim kızım derim sana, ne olacak ki ne düşünürlerse
düşünsün üzülme kızımsın sen benim"
Sanki ruhum bitkisel hayata girmiş gibi. Annem parça parça
unuttukça bende unuttuklarıyla parça parça yok oluyorum. İçimin acıyarak eriyip
yok olduğunu hissediyorum. Karanlık oda da körlüğe alışıyorum. Bir yerlere
gidip geliyorum arkadaşlarımla konuşuyorum ama tam değil yarım. Kimse kusura bakmasın
ama yanımdakilerin konuşmaları radyoda çalan fondaki müzik gibi geliyor,
ezberden eşlik ediyorum. Aklım ve ruhum annemle birlikte gidiyor. Şimdi
eskileri hatırlıyorum, annemin bana iş yaptırmak için azarlaması sürekli "hadi
funda" deyişi, yoğurt kasesinin içine kirli kaşığı kullandığımda beni
azarlamasını köpekler gibi istiyorum.