2 Ocak 2018 Salı

ALIŞAMAMAK...




"Senin annen nerede?" Gayet normal olan bu soruyu eğer annenizden duyduysanız kimse için normal bir durum değildir. Annem bana bu soruyu sorduktan sonraki hislerimi tarif edemem. Alzheimer Evrelerini neredeyse bir nörolog kadar bilmeme rağmen, kanıksamaya sandığınız hiç birşey düşündüğünüz gibi olmuyor. Annem zaman zaman beni kimsem olmadığını yada kötü ebeveyne sahip olduğum için kendisinin yanında olduğumu düşünüyor. "Başkaları sorarsa benim kızım derim sana, ne olacak ki ne düşünürlerse düşünsün üzülme kızımsın sen benim" 

Sanki ruhum bitkisel hayata girmiş gibi. Annem parça parça unuttukça bende unuttuklarıyla parça parça yok oluyorum. İçimin acıyarak eriyip yok olduğunu hissediyorum. Karanlık oda da körlüğe alışıyorum. Bir yerlere gidip geliyorum arkadaşlarımla konuşuyorum ama tam değil yarım. Kimse kusura bakmasın ama yanımdakilerin konuşmaları radyoda çalan fondaki müzik gibi geliyor, ezberden eşlik ediyorum. Aklım ve ruhum annemle birlikte gidiyor. Şimdi eskileri hatırlıyorum, annemin bana iş yaptırmak için azarlaması sürekli "hadi funda" deyişi, yoğurt kasesinin içine kirli kaşığı kullandığımda beni azarlamasını köpekler gibi istiyorum. 

Anlatamam hiç bir kelimeyle içimde olduğum durumu., uzun uzun yazmaya gerek yok, annemin böyle olması demek bundan itibaren benim sadece çürük bir bedenle nefes alıp veriyor olmam, geri kalan yaptıklarım ise ortama uyum o kadar...